Fabrika: B.O.S.B. Mahallesi, Mermerciler Sanayi Sitesi, 8. Cadde, No: 18/6 Beylikdüzü/İstanbul Merkez: Davutpaşa Cd, Kale İş Merkezi, No: 141, Zeytinburnu/İstanbul
Fabrika: B.O.S.B. Mahallesi, Mermerciler Sanayi Sitesi, 8. Cadde, No: 18/6 Beylikdüzü/İstanbul Merkez: Davutpaşa Cd, Kale İş Merkezi, No: 141, Zeytinburnu/İstanbul
06.07.2021 18:24
Son yıllarda oldukça artan çevre kirliliğine bağlı ekolojik denge sorunları, beraberinde birtakım sorunları da gündeme getirmiştir. Özellikle tekstil endüstrisinde, çok fazla kullanılmakta olan kimyasal içerikli malzemelerin, insan sağlığına ve çevre kirliliğine neden olan olumsuz etkileri ileri boyutlardadır. Bu durum, doğal elyafların tekstil sektörü içindeki kullanımını önemli bir konuma taşımaktadır. Bu nedenle, hazır giyim ve tekstil/ moda tasarımı alanlarında, etik moda tasarımı kavramıyla bağıntılı, doğa kaynaklı kumaşların kullanımı teşvik edilmektedir. Özellikle, gelişmiş Avrupa ülkelerinin duyarlı olduğu bu durum, ne yazık ki ülkemizde gerektiği ölçüde önemli görülmemektedir. Yine ülkemizde önemsenmeyen ve unutulmak üzere olan bir başka konu da doğal kaynaklı elyafların oluşturduğu geleneksel dokumalarımızdır. Bitkisel ve hayvansal kaynaklı elyafların kullanımıyla oluşan geleneksel dokumalarımızdan ‘Şile Bezi’, ‘Rize Bezi’ ve ‘Ödemiş İpeği’ gibi tekstillerimizin giysi ve aksesuar yapımına uygun olduğu görülmektedir. Bu görüş doğrultusunda adı geçen geleneksel dokumalarımızdan çağdaş anlamda tasarımların gerçekleştirebileceği görüşüyle birlikte, tekstil sektörünün yenilik fikrini güçlendirip, geliştirebileceği de düşünülmektedir. Böylece, hem unutulmak üzere olan kültürel değerlerimizi ön plana çıkarmak hem de çevre kirliliği, ekolojik çevre sorunları, insan sağlığı tehdidi gibi konuları minimal düzeye indirmek amaçlanmaktadır. “Doğadan gelen doğaya geri dönmeli” görüşü doğrultusunda, tekstil/moda tasarımcılarına, akademisyenlere, sektörde görev yapan kişilere bu konuya ilişkin çok büyük sorumluluklar düşeceğine inanılmaktadır.
Öte yandan, zengin bir sosyo-kültürel birikime sahip olan Anadolu ‘da gelişen sanat dallarından birisi de dokumacılık sanatıdır. Geleneksel el dokumacılığın özgün ve değerli örnekleri, iç-dış mekanda ve giyim-kuşamda kullanılmıştır. Geleneksel dokumalar, bitkisel ya da hayvansal hammaddelerden meydana getirmişlerdir. Bu açıdan değerlendirildiğinde geleneksel dokumalarımızın hemen hemen tümünün doğal kaynaklı elyaflardan oluştuğu görülmektedir. Pamuk, ipek, keten, kenevir ve yün, Ülkemizde yapılan geleneksel dokumalarımızın hammaddeleri olduğu ve ifade edilebilir. Bu çıkarım doğrultusunda, geleneksel dokumalarımızın kullanımıyla, insan sağlığı, çevre kirliliği ve ekolojik denge vb. sorunlara olumlu etkiler sağlayacaktır. Böylece doğadan gelen doğaya gidecek ve kimyasal içeriğe sahip çevre dostu olmayan tekstillerin kullanımı bir nebze de olsa azaltılmış olacaktır. Özellikle 1980’li yılların sonlarından itibaren kullanılan tekstil ürünlerinin, çevre kirliliğine olan olumsuz etkilerinin çok fazla artması ve bu durumun rahatsız edici boyutlarının hissedilmeye başlanması sonucu, çeşitli bilinçlendirme çalışmaları ile insanların dikkatleri bu konuya çekilmek istenmiştir.
Günümüzde de devam eden bu bilinçlendirme hareketlerinden birisi de “etik moda tasarımı” kavramıdır. Öncelikle İngiltere’de ortaya çıkarılan bu kavram, organik tarım yön- temleriyle elde edilmiş doğal kaynaklı elyaflar ile yapılmakta olan tekstil ürünlerinin önemini ortaya koymaktadır. İngiltere gibi diğer Avrupa ülkelerinde de gün geçtikçe daha da önemkazanan bu kavrama, günümüzde ve ülkemizde pek fazla değer verilmediği görülmektedir. Ülkemiz, tekstil sektöründe çevre bilincini destekleyici aktivitelerin sınırlı sayıda yapılıyor olması, doğal kaynaklı elyafların oluşturduğu geleneksel dokumaların sektöre bir şekilde adapte edilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu görüş ile birlikte, özellikle tekstil ve moda tasarımı sektöründe faaliyet gösteren; tekstil/moda tasarımcılarına, eğitimcilere, akademisyenlere, sektöre yön veren ve hizmet eden kişilere bu konuda büyük görevler düşmektedir. Öncelikle günümüzde giysi ve aksesuar yapımına çok uygun olan geleneksel dokumalardan ‘Şile Bezi’, ‘Rize Bezi’ ve ‘Ödemiş İpeği’ gibi üretimi azalmakta olan tekstillerin tanıtılmasının gerekliliğine inanılmaktadır. Bu çerçevede, tekstil ve moda tasarımcılarından geleneksel dokumalarımızdan çağı yakalayan tasarımlar beklenmekte; böylelikle hem kendi kültürümüze ait değerlerin, daha da işlevsel hale getirilmesi, hem de bu ürünlerin bilinçli kullanımıyla çevre duyarlılığına dikkat çekilmesi hedeflenmelidir.